Haram yiyenin haram işleyenin duası kabul olmaz
Dua etmek ibadettir.
Dua etmek ibadettir. Yakub bin Seyyid Ali (rahmetullahi tealâ aleyh), (Şir’a-tül-islâm) şerhinde diyor ki, hadîs-i şerifte, (Dua etmek, ibadettir) buyuruldu. Kabul olmasa da, sevabı hasıl olur. Duanın kabul olması için şartlar vardır: Halal yemelidir. Harâm lokma yiyenin duası kırk gün kabul olmaz. Dua ihtiyacı gideren, saadete kavuşturan kapının anahtarıdır. Bu anahtarın dişleri, halal lokmadır. Dua ederken, kalp uyanık olmalı, kabul edileceğine inanmalıdır. Söylediğinden haberi olmıyan gafilin duası kabul olmaz. Duadan evvel tevbe ve istiğfar etmelidir.
Duanın kabulü için acele etmemeli
Duanın kabulü için acele etmemelidir. Duaya devam etmeli, usanmamalıdır. Allahu teala, Dua etmeyi ve Dua edeni sever. Kabul ettiği halde, istenileni vermeyi geciktirebilir, Duanın ve sevabının çok olmasını ister. Duayı, hiç olmazsa, yedi kere tekrar etmelidir. Rahat ve huzur zamanlarında çok Dua edenin, dert ve bela zamanlarındaki Duaları çabuk kabul olur. Duadan evvel, Allahü teâlâya hamd ve Resulullaha salat ve selam söylemelidir. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” Duaya başlarken, (Sübhâne Rabbiyel aliyyil a’lel-Vehhâb) derdi. Evvela, günahlarına tövbe etmeli, sonra bütün müminlerin sıhhat ve selametleri için
Dua ederken canı gönülden istemeli
Dua etmeli ve her dileğini söyleyip, vermesini can ve gönülden istemelidir. Akla ve şerre uymayan şey istememeli, mesela, Cennetin sağ tarafında beyaz bir köşk ver dememelidir. Kalbine gelen hayırlı şeyi istemeli, söylediğinin manasını öğrenmelidir. Dua, bir temenni olmamalı, istediği şeye kavuşturacak sebeplere yapışmalıdır. Mesela, önce tâ’at ve ibadete sarılmalı, sonra Allahın rızasına kavuşmak için Dua etmelidir. Tâ’atler, ibadetler, rızanın, muhabbetin sebebleridir. Sebeblere yapışmadan yapılan Dua kabul olmaz. Buna Dua denmez. Fâidesiz temennî denir. Ümit edilmeyen şeyi istemeye temenni denir. Ümit edilen şeyi istemeye rica denir. İstenilen şeyin sebeplerine kavuşturmasını dilemelidir.
İstediğini elde etmek için çalışmalı. Yalnızca dua yetmez.
Hadîs-i şerifte, (Çalışmadan Dua eden, silâhsız harbe giden gibidir.) buyruldu. Abdest alıp, diz üstüne, kıbleye karşı oturup, elleri göğüs hizâsında ileri uzatıp, avuçları [semâya karşı] açıp, Peygamberlere ve Evliyaya tevessül ederek, Onların hâtırları ve hurmetleri için istemeli, sonunda (Amîn) demelidir. Herşeyden önce, af ve mağfiret ve âfiyet için Dua etmelidir. Bunların hepsini ihtiva eden çok kıymetli Dua, (Allahümme rabbenâ âti-nâ fiddünyâ haseneten ve fil-âhıreti haseneten ve kı-nâ azâbennâr) dır.